Varoluşçu Psikoterapi
- Cansu Varol
- 23 Şub
- 3 dakikada okunur

Varoluşçu psikoterapi, bireyin varoluşunun anlamını sorgulaması, özgürlüğünü ve sorumluluğunu kabul etmesi üzerine kurulu bir psikoterapi ekolüdür. Bu yaklaşım, Irvin D. Yalom ve Rollo May gibi öncü isimler tarafından geliştirilmiş ve modern psikoterapi dünyasında önemli bir yer edinmiştir.
Varoluşçu Terapinin Temel Prensipleri
Varoluşçu terapi, bireyin kendi yaşamından sorumlu olduğunu ve varoluşunun anlamının ancak kendi seçimleriyle belirlenebileceğini savunur. Yalom'a göre varoluşun temel dört kaygısı şunlardır:
Ölüm: Kaçınılmaz bir son olarak kabul edilen ölüm, bireyin yaşamına anlam katmasına vesile olabilir.
Özgürlük: Seçimlerimizin sorumluluğunu almak, bireysel gelişim için gereklidir.
Yalnızlık: Nihai olarak her insan kendi varoluşunda yalnızdır ve bu gerçeği kabullenmek önemlidir.
Anlamsızlık: Birey yaşamına anlam katmakla yükümlüdür, aksi takdirde anlamsızlık hissi psikolojik sıkıntılara yol açabilir.
Otantiklik: Kendin Olabilmek
Varoluşçu terapinin merkezinde "otantiklik" kavramı yer alır. Otantiklik, bireyin kendi gerçekliğini yaşaması ve toplumsal beklentiler yerine kendi değerlerine göre hareket etmesi anlamına gelir. Rollo May, otantikliği bireyin kendisiyle ve diğerleriyle samimi bir ilişki kurabilme becerisi olarak tanımlar.
Yalom, terapistin de otantik olması gerektiğini vurgular. Terapist, sadece "profesyonel bir uzman" olarak değil, aynı zamanda gerçek bir insan olarak danışanın karşısında yer almalıdır. Bu yaklaşım, danışanın kendisini açmasına ve gerçek duygularını fark etmesine yardımcı olur.
May'e göre, "Kendi varoluşumuzu fark etmek, cesaret gerektirir. İnsan, yalnızca kendini keşfettiğinde özgürleşebilir." Bu yüzden varoluşçu terapide otantik bir varoluş, sadece danışan için değil, terapist için de önemlidir. Terapist, rol yapmadan, insan olarak danışanla gerçek bir temas kurmalıdır.
Varoluşçu Psikoterapide Danışana Yaklaşım
Varoluşçu terapide danışana yaklaşım, onun yaşamsal sorularını keşfetmesine ve kendi varoluşuyla yüzleşmesine rehberlik etmek üzerine kuruludur.
Yargısız Kabul: Danışanın yaşamsal deneyimleri terapist tarafından koşulsuz kabul edilir.
Derinlemesine Sorgulama: Danışan, yaşamının anlamı ve değerleri üzerine düşünmeye teşvik edilir.
Seçim ve Sorumluluk: Terapist, danışanın kendi kararlarının farkına varmasını ve bunları sahiplenmesini destekler.
Gerçek Bağlantı: Terapist ile danışan arasındaki ilişki, "gerçek bir insan" etkileşimi olarak görülür ve terapist, profesyonel bir rolün ötesinde, samimi ve otantik bir varlık olarak yer alır.
Varoluşçu Psikoterapinin Uygulama Alanları
Varoluşçu terapi, özellikle anksiyete, depresyon, kimlik krizleri ve travmatik deneyimler gibi konularla ilgilenen bireyler için etkili bir yöntemdir. Danışanların kendi varoluşsal korkularıyla yüzleşmelerine ve yaşamın belirsizliklerini kabul etmelerine yardımcı olur.
Yalom, terapinin bu süreçte danışana anlamlı bir varoluş inşa etme fırsatı sunduğunu belirtir: "Önemli olan hayatın anlamını bulmak değil, ona anlam yüklemektir." Terapistler, danışanlarının kendi hikayelerini yazmalarına yardımcı olarak, yaşamlarını bilinçli ve sorumlu bir şekilde yönlendirmelerine destek olur.
Varoluşçu Terapinin Farklı Psikoterapi Ekollerinden Ayrıldığı Noktalar
Varoluşçu terapi, geleneksel psikanalitik ve bilişsel davranışçı terapilerden farklı bir bakış açısına sahiptir. Psikanaliz bilinçdışı süreçlere yoğunlaşırken, varoluşçu terapi bireyin bilinçli farkındalığını ve seçimlerini vurgular. Bilişsel davranışçı terapi ise genellikle belirli düşünce kalıplarını değiştirmeye odaklanırken, varoluşçu terapi bireyin yaşamındaki derin anlam arayışına odaklanır.
Terapist ve Danışan Arasındaki Etkileşim
Varoluşçu terapide terapist, danışanın kendi içsel deneyimlerini ve korkularını keşfetmesine rehberlik eder. Bu süreçte terapistin rolü, danışanın farkındalığını artırarak onun kendi seçimlerini yapmasına olanak tanımaktır. Yalom'a göre, "Terapist, danışanı kurtarmak için değil, ona kendi yolunu bulması için eşlik eder."
Bu bağlamda, terapist danışanın kendi benliğine ulaşmasını sağlamak adına onu destekler, ancak seçim yapma sorumluluğunu ona bırakır. Bu süreç, danışanın hem özgürlükle hem de bu özgürlüğün getirdiği sorumluluklarla yüzleşmesini sağlar.
Varoluşçu terapi, bireyin kendisiyle gerçek bir bağlantı kurmasına ve yaşamını anlamlandırmasına yardımcı olur. Yalom ve May gibi varoluşçu terapistler, danışanların yaşamlarında daha otantik bir duruş sergileyebilmeleri için rehberlik ederler. İçsel sıkıntıların ötesine geçmek, yaşamın anlamını bireysel olarak yaratmak ve otantik bir yaşam sürmek varoluşçu terapinin en temel hedeflerindendir. "Yaşamak, sürekli bir yaratım sürecidir," diyen Rollo May'in de belirttiği gibi, bu süreçte her birey kendi yaşamının sanatçısıdır.
İletişim ve Randevu
Psikolojik destek almak için benimle iletişime geçebilirsiniz. Online terapi ve Şişli Gayrettepe'deki ofisimde yüz yüze seans seçenekleri mevcuttur.
E-posta: info@cansuvarol.com
Telefon: +90 530 403 05 90
Sosyal Medya:
Instagram: https://www.instagram.com/klcansuvarol
Youtube: https://www.youtube.com/@CansuVarol
Ulaşım Kolaylığı
Şişli İstanbul'da bulunan ofisimiz oldukça merkezi bir konumda olduğu için ofisimize İstanbul Avrupa yakasında bulunan Nişantaşı, Bomonti, Etiler, Beşiktaş, Mecidiyeköy Sarıyer, Maslak ve Levent gibi semtlerden metro ve metrobüs ile rahatlıkla ulaşabilirsiniz.
Коментари